Sabah erken saatler. İstanbul’dan Düzce’ye doğru yola çıkıyorum. CHP’nin düzenlediği mitingi takip edip izlenim yazacağım. CHP Genel Başkanı Özgür Özel’e sorularımı yöneltmek için ekibiyle bir gün önceden planlama da yapmıştık. Soruları düşünüyorum. O sırada cep telefonuma bildirim geliyor: İBB operasyonunda yeni dalga. Sonra sadece İstanbul ile sınırlı olmadığını dört farklı soruşturmada 47 kişi hakkında gözaltı kararı geldiğini öğreniyorum. İstanbul’da gözaltına alınanlar arasında Büyükçekmece Belediye Başkanı Hasan Akgün, Gaziosmanpaşa Belediye Başkanı Hakan Bahçetepe, Avcılar Belediye Başkanı Utku Caner Çaykara var.

Daha önce Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer, Şişli Belediye Başkanı Resul Emrah Şahan, ‘Kent Uzlaşısı yapıldığı' gerekçesi ile, ‘terör bağlantısı iddiasıyla’ tutuklandı.

Beşiktaş Belediye Başkanı Rıza Akpolat ihaleye fesat karıştırmaktan haksız mal edinmeye,
Beykoz Belediye Başkanı Alaattin Köseler ‘ihaleye fesat karıştırmaya’, Beylikdüzü Belediye Başkanı Mehmet Murat Çalık arasında ‘irtikap’ın da geçtiği suçlamalar gerekçesiyle tutuklu. Eğer bugün gözaltına alınan başkanları da tutuklanırsa CHP’nin sadece İstanbul’da 8 ilçe belediye başkanı değişik gerekçelerle görevlerinden uzaklaşmış, özgürlüklerini kaybetmiş olacak.

Çok değil bir yıl önce yapılan yerel seçimlerde Türkiye genelinde birinci parti olan CHP İstanbul’da da belediye başkanlıklarında farkı açmıştı. 39 ilçeli İstanbul’da CHP belediye başkanlıklarının sayısını 14’ten 26’ya çıkarmıştı. Başkanı tutuklu bulunan Beykoz da gözaltına alınan Gaziosmanpaşa da yeni kazanılanlar arasındaydı. (CHP’nin 2024’te İstanbul’da AKP’den aldığı belediyeler: Bayrampaşa, Beykoz, Beyoğlu, Çatalca, Çekmeköy, Eyüp, Gaziosmanpaşa, Sancaktepe, Şile, Tuzla ve Üsküdar.)

Tabii AKP’de yarıştığı rakibini yüzde 11.6 oyla ile geçen Ekrem İmamoğlu da bu tablonun en önemli figürü. Şimdi toplumdan; CHP’nin cumhurbaşkanı adayının bulduğu karşılıktan sonra yaşadıklarından, İstanbul’daki 8 belediye başkanının durumuna, kazanılan seçimler ve anket sonuçlarıyla alakası olmayan şekilde, yapılanların ‘sadece yargının konuları içinde olduğuna’ inanması bekleniyor.

İstanbul Cumhuriyet Savcılığı son operasyonun ana konularından birini ‘Aziz İhsan Aktaş suç örgütü’ olarak duyuruyor. Etkin pişmanlıktan yararlanan İhsan Aktaş’ın sadece CHP’li değil AKP’li ve MHP’li belediyeler (Trabzon, Kahramanmaraş, Elazığ, Isparta) ve çok sayıda devlet kurumuyla çalıştığı da biliniyor. Yani sadece CHP’li belediyeler ile ilişkiler ‘suç unsuru’ taşıyor. 22 yıllık AKP iktidarında görev süreleri bitmeden görevden alınan, aralarında büyükşehir belediye başkanlarının da olduğu, pek çok AKP’li belediye başkanı için değil gözaltı soruşturma bile olmaması, savcılığa intikal ettirilen kimi dosyaların kapağının bile açılmaması, buna karşın 2024 seçimlerindeki üstünlük sonrası CHP’ye yapılanlar elbette dikkatten kaçmıyor.

Son operasyonda Adana Ceyhan Belediye Başkanı Kadir Aydar, Adana Seyhan Belediye Başkanı Oya Tekin de gözaltına alındı. CHP’li Ovacık Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül de aldığı hapis cezası gerekçe gösterilerek daha önce görevinden uzaklaştırılmıştı. Eski milletvekilleri, belediye başkan yardımcıları, parti meclisi üyeleri de gözaltında ya da tutuklu.

İmamoğlu ve belediye merkezli operasyonlar büyüyerek sürerken öte yandan partiye kayyım yolunu açabilecek 30 Haziran’daki dava da riskli konulardan biri. Belediyeleri çalışamaz hale getirilmeye çalışılan, her gün yeni bir soruşturma ile uğraşan, içeride de karışıklık çıkartılmaya uğraşılan bir parti. Ve bu zor günde Düzce’de CHP otobüsünün içi. 14’teki mitinge 20 dakika kala partinin genel başkanı Özgür Özel geliyor. Otobüsün en arkasında çalışma-görüşme ofisi şeklinde dizayn edilmiş bir alan var. Konuşma öncesi oraya geçiyor. Yanında yakın çalışma ekibinden Şevket Yaman. Az sonra Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş da aynı alana geliyor. Toplam altı kişiyi alabilecek kapasitede bir mekan. Gri koltuklar, önümüzde bir masa su şişeleri. Yaşananlar üzerine konuşuluyor. Mansur Yavaş otobüsün üstüne konuşmasını yapmaya çıkarken Özel’e soruyorum: Sabahki son dalgayla birlikte yaşananları nasıl yorumluyorsunuz? Yanıtlıyor: Yapılanlar Adalet ve Kalkınma Partisi’nin siyasi bir operasyonu, hukuki bir yanı yok. Ve herkes bunun farkında.

Murat Sabuncu ve CHP Genel Başkanı Özgür Özel

Soruyorum: Peki bundan sonra ne yapacaksınız?

Şöyle diyor: Bakın tarihin kırılma noktasındayız. Ya bir iftiraya, bir yalana, bir kumpasa bu milleti ikna edecekler ve iktidarlarını sürdürmek için elverişli bir zemin yaratacaklar. Ya da millet 31 Mart’ta verdiği kararın arkasında duracak, iktidar geri adım atacak.

Ardından ekliyor: Yılmadan, yorulmadan, gevşemeden, moral bozmadan haklılığımıza güvenerek, yavaşlayarak değil hızlanarak mücadeleye devam edeceğiz.

Özgür Özel ile yaptığım söyleşinin devamını bu gece yarısı yayınlayacağız. Ancak biraz daha izlenim vermek istiyorum. Buraya en son 10 Mayıs 2023’te cumhurbaşkanlığı seçimlerinden dört gün önce gelmiştim. Kürsüde o dönemin cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu ve ondan önce konuşan, şu anda hapiste olan Ekrem İmamoğlu vardı. Bugünkü kalabalığı ve heyecanı o gün seçime az bir süre kala izlediğim alandan daha iyi buldum. Özgür Özel alanla iyi bir diyalog kuruyor. Karşılıklı konuşuyor. Katılımcılar en çok ‘hak, hukuk, adalet’ sloganına katılıyor. Gençler ve kadınlar yoğun.

Düzce’nin seçmen kitlesi hakkında kısa bir bilgi. Oyu kısmen azalsa da AKP’nin ve Tayyip Erdoğan’ın güçlü olduğu yerlerden biri. 2018’de cumhurbaşkanlığı seçimlerinde; yüzde 73.1 Tayyip Erdoğan, yüzde 18.5 Muharrem İnce, yüzde 6.2 Meral Akşener, yüzde 1.1 Temel Karamollaoğlu, yüzde 0.9 Selahattin Demirtaş şeklinde bir sıralama olmuştu. Milletvekili seçimlerinde AKP yüzde 56.1 ile 2 milletvekili, MHP yüzde 18.7 ile 1 milletvekili çıkarmıştı. CHP’nin yüzde 14.5, İYİ Parti’nin 6.7 oyu vardı.

2023 cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Erdoğan’ın oyu yüzde 68.6’ya geriledi, Kılıçdaroğlu yüzde 24.9 aldı. Milletvekili seçimlerinde AKP 49.7, MHP 16.2, CHP yüzde 22.5 oy aldı. 2024 yerel seçimlerinde AKP adayı Faruk Özlü 40.21 ile kazandı.

Özgür Özel son dönemde ‘sokakla en iyi iletişim kuran’ siyasetçi. Hafta içi İstanbul’un ilçesi hafta sonu bir ile gidiyor. Bu hafta iki il olacak. Yarın da Antalya. Bu arada İstanbul’a da son yaşananlardan sonra uğraması bekleniyor. Sokak konusunun şöyle bir yanı var. Özgür Özel mitingde yaptığı konuşmada iktidarın kendisine ‘meydanlardan, sokaktan çekil, partine git otur’ dediğini söylüyor. ‘Sokağa çıkarsan seni de yerinden ederiz’ mesajını verdiklerini belirtiyor. Ve kritik bir bilgi paylaşıyor: 'Buradan bu tehdidi yapanlara, sokaktayız diye evlat katillerini üstümüze salanlara bugün bile bu meydanda saldırı olacak diye sırf katılımı düşürmek için sahte ihbarlar yapanlara… Bu çocuk normalde bu kadar koca adamların tehditlerinden korkardı eğer Gazi Mustafa Kemal’in koltuğunda oturmasaydı.’

Şunu not edeyim. Özgür Özel’e yapılan saldırı sonrası güvenlik önlemleri çok sıkılaşmış. Bir gazeteci olarak benim de hayli zorlandığım anlar oldu. Otobüsün içinden dışarıya bakarken 30 yılı aşkın süredir değişik partilerin mitinglerinde gördüğüm insan yüzleri aklımdan geçti.

Şunu not edeyim: Demokrasinin en zorlandığı anlarda bile son sözü halk söyledi. Bin yıl süreceği düşünülen pek çok dönem geride kaldı. Şu anda demokrasi hukuk anlamında çok ağır günlerden geçiliyor. Ama halk demokrasi içinde yine son sözü söyleyecek. Ben halkta da CHP Lideri’nde de umudu ve mücadele gücünü gördüm.