TARİH

03 Mayıs 2025

Almanya’da aşırı sağ yükselirken kısa kısa notlar

Almanya, anayasasında yazan ilkeleri savunmakla, çoğunluğun oyuyla gelen tehdide karşı direnmek arasında zorlu bir sınavdan geçiyor. Bu sınav yalnızca Almanya’ya değil, hepimizi ilgilendiriyor…

Devamını Oku

TARİH

01 Mayıs 2025

Başardık mı gerçekten: 2023-2053 vizyonları ve sembolik tahakküm

Siyasal iktidar yalnızca bugünü yönetmiyor; toplumu geçmişe yaslanarak geleceği teslim etmeye çağırıyor. Seçim, yalnızca biçimsel hale geliyor. Vizyon ise, iktidarın değişmesini değil, halkın onu tarihsel olarak sürdürmesini bekliyor

Devamını Oku

TARİH

30 Nisan 2025

Bir anayasal motto olarak “devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğü”

Türkiye’de anayasa metninde net bir motto yazmaz ama bence bugün Türkiye'de anayasa dendiğinde halkın büyük bölümünün aklına ilk gelen cümle “Devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğü” olsa gerek. Bu formülasyon o kadar çok tekrarlandı, o kadar çok kurumsal bağlamda işlendi ki, anayasal bir slogana dönüştü

Devamını Oku

TARİH

26 Nisan 2025

Bir anayasal kural olarak “borç freni”

Kriz dönemlerinde ise borç freninin esnekliği çoğu zaman yetersiz kalır. Borç freni, tam da bu dönemlerde kamu politikalarının manevra alanını daraltacaktır. Üstelik bu daraltma, belli bir liberal ekonomik yorumun empoze edilmesi yoluyla gerçekleştirilecektir

Devamını Oku

TARİH

15 Nisan 2025

Liseli eylemleri hakkında kısa bir anayasal not

Çocuklar toplantı ve gösteri yürüyüşü hakkını kullanıp protestolara katılabilirler mi? Protesto toplanmalarında "izin" alınmaması disiplin cezası gerektirir mi?

Devamını Oku

TARİH

08 Nisan 2025

Zor zamanlarda yargıç olmak

Hukukun sistematik olarak örselendiği zamanlarda, “rutinini” koruyan bir yargıç aslında neyin hizmetindedir?

Devamını Oku

TARİH

01 Nisan 2025

Eylemlerde maske takanlara ceza verilir mi?

Gösterilerde maske takmak, tek başına bir suçun ya da şiddet eyleminin göstergesi değildir. Aksine, kimi zaman anayasal hakların bir parçası ve güvencesidir. Yasa koyucunun amacının kamusal güvenliği korumak olduğunu varsaysak bile, bu amacın gerekçesiyle araç arasında ölçü bulunmalıdır

Devamını Oku

TARİH

29 Mart 2025

Boykot ve genel grev üzerine…

Boykotun, toplumsal değişim ve siyasi baskı oluşturma amacıyla kullanılan bir araç olduğu şüphesiz. Ancak bu yöntemin etkili olabilmesi için geniş bir toplumsal katılım ve uzun süreli bir dayanışma gerekiyor. Tek başına bir ekonomik baskı aracı olarak düşünüldüğünde boykotlar genellikle simgesel bir anlam taşıyor ve yaratılan farkındalık, toplumsal baskıyı (bence) somut bir dönüşüme çevirmekte yetersiz kalıyor

Devamını Oku

TARİH

18 Mart 2025

Cumhurbaşkanlığı için yükseköğrenim şartı nereden geliyor?

Bugün dahi, böyle bir şarta dünya anayasalarında rastlamıyoruz. Önde gelen anayasaların hiçbirinde böyle bir koşulla karşılaşmadım ben. Benzer hüküm sadece Türkiye’den ilham almış bazı Sovyet sonrası devletlerin (Azerbaycan, Kazakistan, Tacikistan) anayasalarında mevcut

Devamını Oku

TARİH

16 Mart 2025

İmamoğlu’nun diploması elinden alınabilir mi?

Ekrem İmamoğlu’nun diplomasına yönelik girişimler, hukuki dayanaktan yoksun bir geriye yürütme çabasına dayanıyor. 1990 yılında geçerli olan mevzuat açık olup, bugünkü düzenlemeleri geçmişe uygulamak mümkün olmuyor. Üstelik, diplomanın geçersiz sayılması/geri alınması gibi ağır sonuçlar doğuracak işlemler, ancak sahtecilik veya ağır usulsüzlükler gibi olağanüstü hallerde gündeme gelebiliyor

Devamını Oku

TARİH

04 Mart 2025

Siyasetin kara borsası: Milletvekili transferleri

Bugünkü hâliyle sistem, seçmeni tamamen devre dışı bırakıyor. Oysa transfer serbestliği korunacaksa bile bir düzenleme şart. Aksi hâlde vekil pazarlıkları, siyasetin doğal parçası olmaya devam edecek. Olan yine, kendisine fena hâlde ayıp edilen seçmene olacak

Devamını Oku

TARİH

27 Şubat 2025

“İmamoğlu’nun diploması” tartışması yargı tacizinin parçasıdır

Ekrem İmamoğlu ve benzeri şekilde yatay geçiş yapan yurttaşların meselesi yalnızca hukuki bir tartışma değil, aynı zamanda temel bir hak sorunudur. Sonuç doğurmayacak olmasına rağmen hukuk güvenliğini zedelemek pahasına bu tür meselelerin sürekli kaşınması, İHAM tarafından “yargı tacizi” (judicial harassment) olarak ifade edilen sürecin parçası olarak değerlendirilmelidir

Devamını Oku
OSZAR »