09 Mayıs 2025

Vali Gül devreye girdi: Olası büyük İstanbul depreminde itfaiye yeterli mi?

Depremden hemen sonra İstanbul Valisi Davut Gül’ün başkanlığında, İBB üst yönetiminden isimlerin de katıldığı özel bir toplantı yapılarak kentin durumu ortaya konuldu. İBB yönetimi Vali Gül’e özel sunumda bulundu. Vali Gül, itfaiye personelinin sayısının artırılması taleplerinin karşılanması çerçevesinde ÇŞİD Bakanlığı ile görüşme yapacağını bildirdi

İstanbul’da 23 Nisan’da yaşanan deprem, tüm ülkenin yüreğini ağzına getirdi.

Deprem sonrasında İstanbul özelinde mevcut durum bir kez daha masaya yatırıldı. Bakanlar, İstanbul’a giderek vaziyete baktılar.

Kentin depreme karşı alınacak önlemlerinin büyük bölümünden sorumlu olan Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum da kente gidip tabloyu yakından izleyenlerdendi.

Kurum’un sorumluluğu, yerel yönetimlerin bakanlığına bağlı olmasından kaynaklanıyor.

İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) de bu bakımdan Kurum’un yönetimindeki (ÇŞİDB) bakanlık çatısı altında.

Büyüteç’te 2 Mayıs’ta İBB’den personel kadrosu talebine ÇŞİDB tarafından engel çıkarıldığını duyurdum.

Söz konusu yazıda İBB’nin kentteki denetimlerin etkin şekilde yapılabilmesi amacıyla bakanlıktan farklı zamanlarda zabıta kadrosu talebinde bulunduğunu ancak bakanlıkça sürece taş konulduğunu aktardım.

Bu durum, İçişleri Bakanlığı’nca 2024’te başlayıp 2025’in ilk günlerinde tamamlanan İBB denetlemesine yansıdığı müfettiş raporlarından anlaşıldı.

Benzer bir durum, İBB bünyesindeki itfaiye teşkilatında yapılmak istenilen kadro artırımı konusunda da yaşanıyor bir süredir.

Bakanlık, İBB’nin itfaiye personeli görevlendirmek için istediği kadro taleplerinde işi yokuşa sürüyor maalesef.

Belediye kadrolarında itfaiye teşkilatının önemi bellidir. İstanbul’daki yangınlar ve diğer felaketlere müdahale eden itfaiye teşkilatının tamamı İBB çatısı altında toplanmış durumda. Zabıta teşkilatında olduğu gibi İBB ve ilçe belediyeler bünyesinde değil.

Dolayısıyla tüm İstanbul geneline yani 39 ilçeye tek itfaiye teşkilatı hizmet veriyor.

İçişleri Bakanlığı müfettişlerinin denetlemesinde sırasında araç gereç yönünden fazlasına sahip olan İBB’nin, personel kadrolarının yetersiz oluşu ortaya çıktı. Mülkiye Müfettişleri, bu sonucu raporlarında açıkça eleştirdi.

Müfettişler teftiş raporunda şu görüşe yer verdi:

“6360 sayılı kanunla ilçelerin, büyükşehir belediyesi görev alanına girmesiyle birlikte itfaiye hizmetlerinin de hizmet alanının genişlediği düşünüldüğünde; itfaiye hizmetlerinin daha verimli yürütülebilmesi için itfaiye eri sayısının arttırılmasına gerekli özen gösterilmelidir.”

Ayrıca, halen İçişleri Bakanı olan Ali Yerlikaya’nın, İstanbul Valisi olduğu 2020’de İstanbul için hazırlattığı İl Afet Risk Azaltma Planı (İRAP) var. Aradan beş yıl geçmesine karşın henüz güncellemesi yapılmamakla birlikte, söz konusu raporda İBB itfaiyesi için “itfaiyeci sayısının şehrin nüfusuna oranla yetersiz olduğuna” dikkat çekildi.

Aynı raporda itfaiyenin kentte müdahale ettiği olayların verileriyle ilgili ilginç bilgiler de mevcut.

İstanbul Valisi Gül devreye girdi

Hali hazırda İBB İtfaiye Dairesi Başkanlığı’nda 4 bin 600’e yakın personel görev yapıyor.

Müfettiş raporuna bakıldığında kentte itfaiyenin müdahale ettiği olayların sayısı yaklaşık olarak yıllara göre şöyle: 2020 (67 bin), 2021 (78 bin), 2022 (86 bin), 2023 (91 bin), 2024 (ocak-kasım arası: 83 bin).

İtfaiyenin görev tanımında sadece yangınlara müdahale etmek yok elbette. Trafik kazaları, arama kurtarma çalışmaları, sel ve su baskınları, boğulma vakaları da itfaiyenin görev tanımında.

İşte daha önce yaşanan depremlerde de itfaiye personeli hep ön saftadır.

23 Nisan’da yaşanan 6.2’lik depremde can ve mal kaybı olmaması sevindirici. Ancak uzmanlar, sürecin garantisi olmadığına her arada dikkat çekiyorlar.

Depremden hemen sonra İstanbul Valisi Davut Gül’ün başkanlığında özel bir toplantı yapılarak kentin durumu ortaya konuldu.

Toplantıya İBB üst yönetiminden de isimler katıldı. Toplantıda İstanbul’un özellikle İBB kanadından gelen ihtiyaçlar değerlendirildi. Değerlendirmede, itfaiye personelin sayısının artırılması görüşü benimsendi.

Ayrıca, İBB yönetimi Vali Gül’e özel sunumda bulundu. Vali Gül, itfaiye personelinin sayısının artırılması taleplerinin karşılanması çerçevesinde ÇŞİD Bakanlığı ile görüşme yapacağını bildirdi.

Şimdi ÇŞİDB’nin kaç kişilik kadro vereceği İBB’de merakla bekleniyor.

* * *

Özel’e saldıran Tengioğlu neden TEM’e gönderilmedi?

CHP Genel Başkanı Özgür Özel’e yönelik saldırıyla ilgili gelişmeler devam ediyor.

Tutuklanan Selçuk Tengioğlu’nun, Agos gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink cinayeti faillerinden Yasin Hayal ile aynı cezaevinde kaldığı Agos tarafından kamuoyu ile paylaşıldı.

Emniyet Genel Müdürlüğü’nün olayla ilgili müfettiş incelemesi devam ederken, şüpheli Tengioğlu’nun Özel’e saldırmadan önceki görüntüleri de ortaya çıktı.

Tengioğlu’yla ilgili en önemli bilgilerden birisi ise halen cezaevinde tutuklu bulunan İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’na yönelik suikast yapılacağı ihbarında bulunmasıydı!

Geçen aralıkta İBB’nin Saraçhane’deki binasına giderek suikast ihbarında bulunan Tengioğlu’nun anlatımları sonrasında yaşanan bazı tuhaflıklar dikkat çekici.

Bu tuhaflıkların başında İstanbul Emniyet Müdürlüğü’nün olaya yaklaşımı geliyor kuşkusuz.

Şöyle ki; bizzat İstanbul Emniyet Müdürlüğü’nün 6 Mayıs’taki açıklamasından öğreniyoruz ki İmamoğlu’na suikast yapılacağı bilgisi İstanbul Emniyeti bünyesindeki Fatih İlçe Emniyet Müdürlüğü’nce değerlendirildi ve somut bir delile ulaşılamayınca “usulüne uygun” biçimde sonuçlandırıldı.

Şimdi bu noktada üzerinde düşünülmesi gereken bir durum var.

Olayın yaşandığı tarihte ana muhalefet partisi CHP’nin henüz cumhurbaşkanı aday adayı olarak bilinen İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’na yönelik suikast yapılacağı bilgisini önce belediyeye anlatan Selçuk Tengioğlu, sokak suçlarıyla mücadelesi öncelikli görevi olan Fatih İlçe Emniyet Müdürlüğü’ne yönlendirildi.

İlçe emniyetinde güvenlik bürosunda işlemi yapılan Tengioğlu, çay içirildikten sonra emniyetten yolcu edildi.

Kâğıt üzerinde yapılan işlemlerde bir sorun olmayabilir. Zaten müfettişler de büyük olasılıkla bu sürece bakacak.

Ancak şimdiye kadar yaşanan benzer örneklere bakıldığında yapılması gereken işlem, her ne kadar Tengioğlu’nun anlatımları polisi ikna edici bulunmasa da mutlaka ihtisas birimine gönderilmesi ve buradaki uzman polislerce dinlenmesi sağlanmalıydı.

Tengioğlu’nun davet edileceği adres Vatan Caddesi’ndeki İstanbul Emniyeti Terörle Mücadele Şubesi’ydi!

Protesto eylemlerine katılan üniversite öğrencileri TEM’de sorgulanırken, ülkenin en öndeki siyasetçilerinden birisine yönelik suikast ihbarının TEM’de değerlendirilmemesinin elbette muhataplarınca bir izahı vardır.

Yapılan aksi işlem, baştan savma ya da dostlar alışverişte görsün misali olurdu ki, zaten oldu anlaşıldığı üzere!

Tengioğlu, TEM Şube’de hiç olmazsa uzman polislerle görüşüp, anlatımların ne kadar gerçek ne kadar yanlış olduğu anlaşılacağı gibi, Tengioğlu’nun yakın geçmişinin incelenmesi, bağlantılarının mercek altına alınması gerekirdi.

Zira, verdiği bilgilerin odağındaki isim, aynı zamanda siyasetin önemli isimlerinden İBB Başkanı İmamoğlu’ydu.

Yetmediği takdirde İstihbarat Şubesi’nden destek alınması mümkündü. Ama bunların hiç yapılmadığı şimdi daha iyi anlaşılıyor.

Kendi ayağıyla polise gelen Tengioğlu, konu İmamoğlu olunca dikkate alınmadı, kimi zaman polisin yaptığı profil araştırması çerçevesinde incelenmedi!

Sonrasında yaklaşık dört ay sonra CHP liderine yönelik saldırı gerçekleştirdi!

Burada net biçimde görev kusuru vardır!

Tengioğlu’nun önce İBB’ye ardından da polise İmamoğlu hakkında -doğru da olsa yanlış da olsa- bilgi vermesinden İstanbul Emniyeti’nin tepe yönetiminin hadi daha açık şekliyle İstanbul Emniyet Müdürü Selami Yıldız’ın -hele ki istihbaratçı olarak bilinir!- haberinin olmaması mümkün değildir.

Emniyet öyle bir yapıdır ki uçan kuştan haberi olur. Eğer, Yıldız’ın haberi yoksa bu konuda sıralı amirlerin şimdiye kadar çoktan görevden el çektirilmesi gerekirdi. Açığa alma olmadığına göre Yıldız’ın vaziyeti üslendiğini ve bilgi sahibi olduğunu düşünmek yanlış olmaz.

Dolayısıyla, sadece Özel’e yönelik koruma önlemlerinde değil, öncesindeki adli süreçte de İstanbul Emniyeti’nin sıralı amirlerinin görev kusuru vardır maalesef.

Emniyet’teki sohbetten sonra yolcu edilen bir kişi, bir zaman sonra ana muhalefet liderine saldırı yapacak olanağı buldu.

Yıldız’ın yok saydığı Özel ve İmamoğlu

Öte yandan aynı konuda İstanbul Emniyet Müdürlüğü’nce yapılan resmî açıklamadaki “bir siyasi parti liderinin, cezaevindeki belediye başkanı” tanımlaması Türk Emniyet Teşkilatı’nın kullandığı sekiz köşeli yıldızındaki “tarafsızlık” ilkesine gölge düşürmüştür.

Açıklamadaki bu tanımın da yine İstanbul Emniyet Müdürü Yıldız’ın bilgisi olmaksızın kullanılması mümkün değildir.

Gerek Özel’i gerekse İmamoğlu’nu sevip sevmemek ayrı meseleyken, kamu kurumu olarak, birisi Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucu partisinin genel başkanı, diğeri aynı partinin seçilmiş belediye başkanı olan iki kişiyi “yok hükmünde görmek” yakışıksız tavırdır.

Yıldız’ın yönetimindeki İstanbul Emniyet Müdürlüğü’nün “yok hükmünde” gördüğü, varlığını kabul etmediği İmamoğlu, kentin üç ana yöneticisinden biridir, İstanbul Valisi ve İstanbul Garnizon Komutanı ile birlikte.

Böylesi partizan olunmasına gerek yok.

* * *

Polis Vakfı’nın dikkat çeken paylaşımı

Son olarak önceki gün sosyal medya paylaşım platformu X’te bir paylaşım dikkatimi çekti.

Mesaj şöyleydi: “Vatan uğruna canını feda eden Kahramanlarımızın ailelerine destek olmak için online bağış portalımız yayında! Kahramanlarımızın ailelerine umut ve güç verdikleri için milletimize sonsuz teşekkürler. Online bağış yapmak için tıklayın!”

Ve eklenmiş bir bağış hesabı linki vardı aynı mesajda.

Paylaşımın sahibi, Türk Polis Teşkilatı Güçlendirme Vakfı. Doğrusu mesajı görünce hem şaşırdım hem de yakın zamanda yaşanan bir olay aklıma geliverdi.

Hatırlanacağı üzere, organize suç örgütü lideri olmaktan hükümlü ve aynı zamanda halen yurt dışında firari konumda Interpol’ün kırmızı bülteniyle aranan Sedat Peker, emekli bir özel harekâtçı polisin tedavi masrafını üstlendi.

Böylesi bir skandalı, Emniyet Genel Müdürlüğü ve bağlı olduğu İçişleri Bakanlığı yönetimi, bizler gibi izlemekle yetindi!

Suç örgütü liderine sempati duyulmasının önünü açmakta bir sakınca görmeyen Emniyet’in şimdilik en azından şehitlerin geride kalanları için harekete geçmesi iyiye işaret.

Darısı, tüm sağlık sorunları yaşayan ve suç örgütü bağlantılarına muhtaç edilmeyecek emekli ya da muvazzaf teşkilat mensuplarının başına diyelim.

OSZAR »

Tolga Şardan kimdir?

Tolga Şardan, 1988'de yerel olarak yayınlanan Ankara Ulus gazetesinde mesleğe başladı. 1989'dan 2018'e kadar Milliyet gazetesinde polis muhabirliği , Ankara Temsilci Yardımcılığı ve köşe yazarlığı yaptı. 

Haber ve yazılarıyla, 1992'den itibaren Çetin Emeç, Muammer Yaşar Bostancı, Abdi İpekçi'nin adını taşıyan gazetecilik ödüllerini aldı. Yanı sıra, haberler Çağdaş Gazeteciler Derneği ve Türkiye Spor Yazarları Derneği'nce ödüle layık görüldü. 

Ayrıca Türkiye Gazeteciler Cemiyeti'nce verilen 2021 Yılı Basın Özgürlüğü Ödülü'nün sahibi oldu. 

Şardan, 2019'da Doğan Kitap'ta yayımlanan "Komonist Masası'nda Nazım Hikmet" adlı araştırma sürecindeki kitabını kaleme aldı. 

2019'dan bu yana T24'te en çok güvenlik konularını ele aldığı Büyüteç adlı köşeyi yazıyor .

OSZAR »
\n\n\n\n\n\n\n\n\n\n\n
\n

Tolga Şardan kimdir?

\n

Tolga Şardan, 1988'de yerel olarak yayınlanan Ankara Ulus gazetesinde mesleğe başladı. 1989'dan 2018'e kadar Milliyet gazetesinde polis muhabirliği , Ankara Temsilci Yardımcılığı ve köşe yazarlığı yaptı. 

\n

Haber ve yazılarıyla, 1992'den itibaren Çetin Emeç, Muammer Yaşar Bostancı, Abdi İpekçi'nin adını taşıyan gazetecilik ödüllerini aldı. Yanı sıra, haberler Çağdaş Gazeteciler Derneği ve Türkiye Spor Yazarları Derneği'nce ödüle layık görüldü. 

\n

Ayrıca Türkiye Gazeteciler Cemiyeti'nce verilen 2021 Yılı Basın Özgürlüğü Ödülü'nün sahibi oldu. 

\n

Şardan, 2019'da Doğan Kitap'ta yayımlanan \"Komonist Masası'nda Nazım Hikmet\" adlı araştırma sürecindeki kitabını kaleme aldı. 

\n

2019'dan bu yana T24'te en çok güvenlik konularını ele aldığı Büyüteç adlı köşeyi yazıyor .

\n
\n
OSZAR »
\n","articleSection":"Yazı","publisher":{"@type":"Organization","name":"T24","logo":{"@type":"ImageObject","url":"https://t24.com.tr/logo.png"},"sameAs":["https://www.facebook.com/T24comtr","https://www.instagram.com/t24comtr","https://twitter.com/t24comtr"],"url":"https://t24.com.tr","contactPoint":[{"@type":"ContactPoint","contactType":"customer service","email":"[email protected]","areaServed":"TR","url":"https://t24.com.tr"}]},"datePublished":"2025-05-09T00:00:00+03:00","url":"https://t24.com.tr/yazarlar/tolga-sardan-buyutec/vali-gul-devreye-girdi-olasi-buyuk-istanbul-depreminde-itfaiye-yeterli-mi,49820","mainEntityOfPage":"https://t24.com.tr/yazarlar/tolga-sardan-buyutec/vali-gul-devreye-girdi-olasi-buyuk-istanbul-depreminde-itfaiye-yeterli-mi,49820"}]

Yazarın Diğer Yazıları

Özgür Özel’e yönelik saldırının düşündürdükleri: Koruma zafiyeti nasıl geldi?

CHP liderine yönelik saldırıda net biçimde koruma zafiyeti vardır. Siz bakmayın, “CHP lideri korumalarına ‘halkla arama girmeyin’ talimatı verdi” lafına. Makam aracı Özel’in çıkacağı sırada yakına getirilse büyük olasılıkla saldırı gerçekleşmeyecekti!

İBB soruşturmasında Cumhur İttifakı çatlağı: Soruşturma MHP’ye de mi yönelecek?

MHP Milletvekili Levent Uysal’ın araçlarının, “şüpheli mal varlığı” şeklinde hükûmete yakın yayın organlarınca kamuoyuna duyurulması Balgat’ta dikkat çekici bulunmaya başlandı. MHP Genel Merkezi’nde “soruşturma nereye yöneliyor?” sorusu koridorlarda konuşulmaya başlandı

İBB soruşturması dosyasına giren “jammer” kullanımı nasıl uygulanıyor?

İBB’deki kaynaklar, İmamoğlu’nun jammer kullanma gerekçesinin, bir terör eylemine hedef olmaktan daha çok, kendisinin ve yakın çevresinin iletişim güvenliğini sağlamak amaçlı olduğuna dikkati çekti. Emniyet’in açıklaması, biraz da İmamoğlu’na yönelik “yasa dışı takip ve izleme yapıldığı” iddialarına karşı “cambaza bak” mantığıyla yapılmış gibi duruyor

"
"
OSZAR »